Soğan Akari (Rhizoglyphus echinopus): Soğanlarda Görülen Gizli Tehdit
Soğan akarı (Rhizoglyphus echinopus) soğan, sarımsak ve süs bitkilerinde ciddi zararlara neden olan bir akar türüdür. Belirtileri, yaşam döngüsü ve etkili mücadele yöntemleri hakkında detaylı bilgi bu yazıda.

Soğan Akari Nedir?
Soğan akarı (Rhizoglyphus echinopus), özellikle soğan ve diğer yumrulu bitkilerde zarar yapan mikroskobik bir zararlıdır. Rengi soluk fildişi tonlarında olup vücudu dikenimsi ince kıllarla kaplıdır. Ergin bireylerde sekiz, nimflerde ise altı bacak bulunur. Küçük olmasına rağmen, uygun koşullar altında hızla çoğalarak ciddi ekonomik kayıplara yol açabilir.
Zararlı, genellikle sararmış, kurumuş ya da çürümeye başlayan soğan kabukları arasında yaşar. Yumurtalarını kabuk altına bırakır ve 5 ila 7 gün içinde yumurtadan çıkan larvalar aktif hale gelir. Uygun sıcaklık ve nem koşullarında yaşam döngüsünü 9-13 günde tamamlar.
Soğan Akarının Yaşam Döngüsü
Soğan akarının yaşamı, yumurta, larva, nimf ve ergin olmak üzere dört evreden oluşur.
En zararlı dönemi ise “hyposus” adı verilen ikinci nimf evresidir. Bu dönemde zararlı oldukça hareketlidir ve soğan dokularına delici organlarıyla girerek içeriden beslenir.
Yüksek nemli ortamlarda gelişimi hızlanır, sıcaklık 17–26°C arasında olduğunda en verimli üreme dönemini yaşar. Ancak 10°C’nin altındaki ve 39°C’nin üzerindeki sıcaklıklarda hareketsizleşir, 43°C’de ise ölür.
Bir yıl içinde uygun koşullarda 8 ila 10 döl verebilir. Bu da kısa sürede yoğun bir popülasyon oluşmasına yol açar.
Soğan Akarının Bitkilere Zararları
Soğan akarı bitkinin dış kabuğundan iç kısmına kadar ilerleyerek galeriler açar. Bu tahribat sonucu bitki zayıflar ve mantar ya da bakteri enfeksiyonlarına açık hale gelir.
Zararın en belirgin belirtileri şunlardır:
- Soğanlarda sararma ve kuruma,
- Yapraklarda kısalma ve deformasyon,
- Çiçeklenme ve döl verme sürecinin aksaması,
- Soğanların boşalması, çürümesi veya şekil bozukluğu,
- Akarla bulaşık topraklarda yetişen bitkilerde zayıf gelişim ve verim kaybı.
Zararlının bulunduğu tarlalarda birkaç yıl içinde yumru çoğalması azalır ve ana yumrular küçülür. Bu da üreticinin hem ürün kalitesini hem de miktarını ciddi biçimde düşürür.
Türkiye’de Yayılış Alanı
Soğan akarı, Türkiye’nin hemen her bölgesinde görülebilen bir zararlıdır. Özellikle süs bitkisi üretimi yapılan alanlarda, soğan ve sarımsak ekim tarlalarında ve depolama alanlarında yoğun şekilde rastlanır.
Bu zararlının en çok görüldüğü iller arasında İzmir, Konya, Antalya, Balıkesir ve Samsun öne çıkar. Özellikle yüksek nem oranına sahip seralarda hızlı çoğaldığı bilinmektedir.
Kültürel Mücadele Yöntemleri
Soğan akarıyla mücadelede ilk adım kültürel önlemlerdir. Bu yöntemler, kimyasal ilaçlara başvurmadan doğal dengeyi koruyarak zararlı popülasyonunu azaltmayı hedefler.
Hasat Sonrası Önlemler
- Hasat edilen soğanlar arasından çürük ve hastalıklı olanlar ayrılıp imha edilmelidir.
- Sağlam soğanlar 5–10°C sıcaklıkta ve %50’nin altında nem oranında depolanmalıdır.
- Depolarda yüksek nem, akarın üremesini hızlandıracağı için nem kontrolü çok önemlidir.
Toprak ve Ekim Alanı Yönetimi
- Yetiştiricilikte kumsal ve iyi drene edilmiş topraklar tercih edilmelidir.
- Münavebe (ürün rotasyonu) uygulanmalı, aynı alana üst üste soğan ekilmemelidir.
- Sık sık çapa yapılması ve dengeli sulama ile toprak havalandırılmalıdır.
Bu önlemler sayesinde zararlının yaşam döngüsü bozulur ve popülasyonu doğal yolla azalır.
Kimyasal Mücadele
Eğer kültürel önlemler yetersiz kalırsa, kimyasal mücadeleye başvurulabilir.
Soğanlar söküldükten sonra bulaşık olanlar ilacın karıştırıldığı suya 30 dakika boyunca batırılmalıdır. Bu işlemden sonra soğanlar tahta ızgaralar üzerine serilerek kurutulmalıdır.
İlaçlama Zamanı
Hasat öncesinde yapılan kontrollerde soğanların %20’sinden fazlası bulaşmış ise ilaçlama yapılması önerilir.
İlaçlamada amaç, zararlının hareketli nimf dönemine müdahale ederek popülasyonu kontrol altına almaktır.
Soğan Akarı ve Diğer Zararlılar Arasındaki Fark
Soğan akarı çoğu zaman diğer depolama zararlılarıyla karıştırılır. Ancak onu ayıran en önemli fark, nemli ortamları sevmesi ve bitki dokusunun iç kısmına kadar ilerleyebilmesidir.
Örneğin;
- Soğan sak nematodu bitkinin kök dokusunda zarar yaparken,
- Soğan akarı doğrudan soğanın iç katmanlarını hedef alır.
Bu nedenle tarlada veya depoda yapılan gözlemlerde detaylı inceleme yapmak gerekir.
İlgili içerik için soğan sak nematodu yazımıza da göz atabilirsiniz.
Sık Sorulan Sorular
1. Soğan akarı nasıl anlaşılır?
Soğan kabukları arasında beyazımsı küçük canlılar ve sararmış dokular görülüyorsa, büyük ihtimalle soğan akarı bulaşması vardır.
2. Soğan akarı hangi sıcaklıklarda yaşar?
17–26°C aralığı en ideal sıcaklıktır. 10°C altında ve 39°C üzerinde hareketsizleşir.
3. Akarla bulaşık soğanlar kullanılabilir mi?
Hayır. Bu soğanlar genellikle çürümeye başlamış ve mikrobiyal bulaşma riski taşır.
4. Soğan akarına doğal çözüm var mı?
Depolarda düşük nem sağlamak, toprakta rotasyon yapmak ve bulaşık soğanları ayıklamak en etkili doğal önlemlerdir.
Sonuç
Soğan akarı, küçük boyutuna rağmen tarımsal üretimde büyük kayıplara yol açabilen bir zararlıdır.
Etkili mücadele için erken teşhis, doğru depolama koşulları ve münavebe uygulamaları kritik öneme sahiptir.
Zamanında alınan önlemler sayesinde hem ürün kalitesi hem de verim korunabilir.
Soğan Akarı İçin Doğal Mücadele Yöntemleri
Soğan akarıyla kimyasal ilaçlara başvurmadan da etkili şekilde mücadele etmek mümkündür. Doğal yöntemler hem çevre dostudur hem de toprak verimliliğini korur.
Kükürt Uygulaması
Kükürt akarlar için doğal bir caydırıcıdır. Soğan depolarında havalandırma sonrası kükürtleme yapılması akarların üremesini engeller.
Neem Yağı Kullanımı
Neem yağı bitki dostu bir doğal insektisittir. Su ile karıştırılarak soğan yüzeyine püskürtüldüğünde akarların yumurtlama sürecini bozar ve populasyonu azaltır.
Sirke ve Bitkisel Yağ Karışımı
Bir litre suya 50 mililitre elma sirkesi ve bir tatlı kaşığı zeytinyağı eklenip karıştırılarak bitkilerin toprak yüzeyine uygulanabilir. Bu karışım hem mantar hem de akar gelişimini önlemeye yardımcı olur.
Faydalı Böceklerin Korunması
Akarlarla beslenen faydalı böcekler doğal dengeyi sağlar. Bu nedenle aşırı ilaçlama yapılmamalı ve biyolojik çeşitlilik korunmalıdır.
Uçucu Yağlar
Lavanta yağı ve nane yağı akarların sevmediği kokulara sahiptir. Depolarda küçük pamuk toplarına birkaç damla damlatılarak bırakılması akar aktivitesini azaltabilir.
Bu doğal yöntemlerin düzenli uygulanması hem depolarda hem de üretim alanlarında akar yoğunluğunu ciddi ölçüde düşürür.














