Sürgün ve Dal Yanıklığı (Pseudomonas syringae)

Sürgün ve dal yanıklığı, meyve ağaçlarında ciddi zararlara neden olan bakteriyel bir hastalıktır. Pseudomonas syringae etmeninin belirtileri, nedenleri ve etkili mücadele yöntemleri hakkında tüm detayları keşfedin.

Sürgün ve Dal Yanıklığı (Pseudomonas syringae)
  • 02-11-2025 23:33
  • A+
    A-
KONUYU SOSYAL MEDYADA PAYLAŞ

Sürgün ve Dal Yanıklığı Nedir?

Sürgün ve dal yanıklığı hastalığı, Pseudomonas syringae adlı bakterinin neden olduğu, özellikle sert çekirdekli meyve türlerinde (kayısı, kiraz, şeftali, erik vb.) yaygın olarak görülen önemli bir bitki hastalığıdır. Bu hastalık hem genç sürgünleri hem de dalları etkileyerek, zamanla ağacın tamamının kurumasına yol açabilir.

Hastalık ilk olarak genellikle ilkbahar aylarında ortaya çıkar. Nemin ve yağışın yüksek olduğu dönemlerde, bakteri hızla çoğalır ve bitki dokularına girerek kahverengi nekrotik lekeler oluşturur. Özellikle soğuk ve yağışlı bahar aylarında bulaşma riski daha fazladır.


Hastalık Belirtileri

Yaprak Belirtileri

Hastalık yapraklarda küçük, yuvarlak ve şekilsiz lekeler oluşturur. Başlangıçta soluk yeşil yağ lekesi görünümündeki bu alanlar, zamanla açık kahverengi veya kirli beyaz bir hal alır. Bu lekeli kısımlar kurur ve dökülür; sonuçta yapraklarda delikli bir görünüm oluşur.

Yaprak yüzeyinde bu tip delikli yapılar, hastalığın tipik belirtisidir ve özellikle kayısı, kiraz ve badem ağaçlarında sıkça görülür.

Sürgün Belirtileri

Genç sürgünlerde, özellikle kabuk üzerinde küçük kahverengi lekeler oluşur. Bu lekeler zamanla boyuna ve enine büyüyerek sürgünü tamamen sarabilir. Renkleri koyulaşır ve sürgün yüzeyi kuruyarak çatlamaya başlar.

Hastalığın esas zararı, 1–2 yaşındaki genç sürgünlerde görülür. Bu sürgünler kuruyarak geriye doğru ölür. Mayıs–Haziran aylarında bu belirtiler en net şekilde ortaya çıkar. İleri vakalarda 5–6 yıl içinde ağaç tamamen kuruyabilir.

Meyve Belirtileri

Meyvelerde hastalık genellikle çağla döneminde görülür. Meyve yüzeyinde yeşilimsi yağ lekeleri şeklinde başlayan belirtiler, zamanla koyulaşarak siyahımsı lekeler haline gelir. Bu lekeler farklı büyüklüklerde olabilir ve genellikle yüzeyseldir. Ancak ilerlediğinde meyve çekirdeğine kadar inebilir, bu da meyvede şekil bozukluklarına neden olur.

Kayısılarda bu durum en belirgin şekilde görülür. Meyveler pazar değerini kaybeder ve ağaç genelinde verim azalır.


Hastalığın Yayılma Şekli ve Etmen

Hastalığın etmeni olan Pseudomonas syringae, bakteriyel kökenlidir ve genellikle:

  • Yağmur sıçramaları,
  • Rüzgâr,
  • Budama aletleri,
  • Bulaşık üretim materyali (fidan, çöğür, aşı kalemi)
    aracılığıyla yayılır.

Bakteri, bitki yüzeyinde uzun süre canlı kalabilir. Özellikle yaralı dokular enfeksiyon için giriş noktasıdır. Bu nedenle budama, aşı veya mekanik zararlar sonrasında hastalığın bulaşma riski artar.


Kültürel Mücadele Yöntemleri

Kültürel önlemler, sürgün ve dal yanıklığına karşı korunmada en önemli adımdır. Bu önlemler hastalığın yayılmasını büyük ölçüde engeller.

1. Enfekte Dalların Budanması

Sonbaharda, yaprak dökümü döneminde, ağaçlardaki kurumuş sürgünler ve kanser yaraları olan dallar kesilmelidir.
Budama işlemi yapılırken, 3–4 cm sağlam doku kalacak şekilde kesim yapılmalı ve enfekte materyal yakılarak imha edilmelidir.

2. Sağlıklı Üretim Materyali Kullanımı

Karantina bölgelerine dışarıdan fidan, çöğür veya aşı kalemi sokulmamalıdır. Her zaman sertifikalı ve hastalıksız üretim materyali kullanılmalıdır. Bu yöntem, bakterinin taşınmasını önlemenin en etkili yoludur.

3. Karantina ve İzolasyon Önlemleri

Hastalık görülen bahçelere dışarıdan materyal taşınmamalı, tarımsal alet ve ekipmanlar dezenfekte edilmelidir. Ayrıca, hastalığın yoğun olduğu bölgelerde yeni bahçeler kurulmadan önce toprak analizi yapılmalıdır.


Kimyasal Mücadele

Pseudomonas syringae bakterisine karşı kimyasal mücadelede bakırlı preparatlar oldukça etkilidir.

İlaçlama takvimi şu şekilde olmalıdır:

  1. Birinci ilaçlama: Sonbaharda, yaprakların %70’i döküldüğünde %3’lük bordo bulamacı uygulanır.
  2. İkinci ilaçlama: İlkbaharda, pembe tomurcuk döneminde %1’lik bordo bulamacı ile ilaçlama yapılır.

Bu uygulamalar, bakterinin kıştan sonraki aktifleşme dönemini baskılar. Ayrıca düzenli budama ve yara kapatıcı uygulamaları, bakterinin girişini engeller.


Diğer Kayısı Hastalıklarıyla Karıştırılmamalı

Sürgün ve dal yanıklığı, kök kanseri, Verticillium solgunluğu, Armillaria kök çürüklüğü ve Phytophthora kök boğazı çürüklüğü gibi hastalıklarla karıştırılabilir. Ancak bu hastalıklar farklı patojenler tarafından oluşturulur ve çoğu toprak kökenlidir.

Bu nedenle doğru teşhis, etkili mücadele için büyük önem taşır. Tarımsal danışmanlık hizmetlerinden destek alınması önerilir.


Zararlılarla İlişkili Durumlar

Sürgün ve dal yanıklığı hastalığı, bazen zararlılarla birlikte daha şiddetli hale gelebilir. Kayısı ağaçlarında görülen şeftali güvesi, fidan dip kurtları, yaprak bitleri, kahverengi koşnil ve kırmızı örümcekler gibi zararlılar bitkide yaralar açarak bakterinin girişini kolaylaştırır.

Bu nedenle hem hastalıkla hem de zararlılarla entegre mücadele yürütülmelidir. Zararlılarla mücadelede doğal yöntemler de tercih edilebilir. Ayrıntılı bilgi için şifalı bitkiler sayfamıza göz atabilirsin.


Sık Sorulan Sorular

Sürgün ve dal yanıklığı hangi bitkilerde görülür?

En çok kayısı, kiraz, şeftali, erik ve badem ağaçlarında görülür. Sert çekirdekli meyveler bu bakteriyel hastalığa karşı daha hassastır.

Hastalık nasıl yayılır?

Bakteri, yağmur sıçramaları, rüzgâr, budama aletleri ve bulaşık fidanlarla yayılır. Özellikle nemli bölgelerde bulaşma oranı yüksektir.

Sürgün ve dal yanıklığı tamamen tedavi edilebilir mi?

Tamamen tedavi edilmesi zor olsa da erken teşhis ve düzenli bordo bulamacı uygulamalarıyla hastalık kontrol altına alınabilir.

Doğal yollarla korunmak mümkün mü?

Evet. Sağlıklı üretim materyali kullanımı, düzenli budama, yaraların kapatılması ve bakırlı doğal karışımların uygulanması bakterinin yayılmasını önleyebilir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ