Sürme (Tilletia caries) Hastalığı: Buğdayda Görülen Önemli Bir Başak Hastalığı

Sürme hastalığı (Tilletia caries), buğday başaklarında görülen önemli bir mantar hastalığıdır. Yazımızda hastalığın nedenleri, belirtileri, yayılışı ve etkili mücadele yöntemlerini bulabilirsiniz.

Sürme (Tilletia caries) Hastalığı: Buğdayda Görülen Önemli Bir Başak Hastalığı
  • 13-10-2025 19:16
  • A+
    A-
KONUYU SOSYAL MEDYADA PAYLAŞ

Sürme Hastalığının Tanımı ve Yaşayışı

Sürme, Türkiye’de “kör”, “karadoğu” ve “karamuk” olarak da bilinen, buğday bitkisinde görülen ciddi bir başak hastalığıdır. Hastalığa genellikle iki farklı mantar türü neden olur: Tilletia foetida ve Tilletia caries. Ayrıca bu iki türün melez formu olarak Tilletia intermedia Gassner de tespit edilmiştir.

Her üç türün biyolojik özellikleri ve hastalık belirtileri birbirine benzer. Farklılıkları, mikroskop altında incelendiğinde spor yapılarının şeklinden anlaşılır. T. foetida sporları oval ve kalın zarlı iken, T. caries sporları yuvarlağa yakın ve üzeri bal peteği desenlidir.

Türkiye, buğdayın gen merkezi olduğundan dolayı sürme hastalığı etmenlerinin farklı ırkları ülkemizde oldukça yaygındır. Şimdiye kadar 68 adet T. foetida ve 20 adet T. caries ırkı tespit edilmiştir.

Hastalığın bulaşma kaynağı genellikle “kör dane” adı verilen hastalıklı buğday taneleridir. Hasat ve harman sırasında ezilen bu tanelerden çıkan sporlar sağlam tanelere ve toprağa bulaşır. Enfekte tohumlar ekildiğinde, sporlar çimlenerek buğdayın genç sürgünlerini enfekte eder. Böylece bitki başak dönemine kadar mantar tarafından sistemik olarak etkilenir.

Sürme Hastalığının Görülme Koşulları

Hastalığın ortaya çıkmasında toprak sıcaklığı ve nem en önemli etkenlerdir.

  • Sporların çimlenmesi için ideal sıcaklık 10-15°C’dir.
  • Enfeksiyonun en yoğun görüldüğü sıcaklık aralığı ise 5-10°C civarındadır.

Soğuk havalarda buğdayın gelişimi yavaşladığı için mantar, genç bitki dokularına daha uzun süre etki eder. Toprak neminin yüzde 23-30 civarında olması enfeksiyonu artırır. Çok kumlu veya çok killi topraklarda hastalık daha az görülür.

Sürme sporları toprakta 3-5 yıl canlı kalabilir. Laboratuvar koşullarında ise 10-15 yıl boyunca bulaşıcı özelliğini koruyabilir.


Sürme Hastalığının Belirtileri ve Ekonomik Önemi

Sürme hastalığına yakalanan buğday bitkileri, süt olum dönemine kadar sağlam bitkilerden ayırt edilemez. Ancak hastalıklı bitkiler genellikle kısa boylu olur ve daha uzun süre yeşil kalır. Başaklar mavimsi-yeşil bir renge bürünür, sağlam başaklara göre daha hafif oldukları için dik dururlar.

Hastalıklı başakların kavuzları açıldığında kirli gri renkli kör daneler görülür. Kör daneler ezildiğinde içlerinden siyah-kahverengi sporlar çıkar ve bu sporlar balık kokusuna benzer keskin bir koku yayar.

Türkiye’nin hemen her bölgesinde görülen bu hastalık, mücadele edilmediğinde yüzde 10 ila 20 arasında ürün kaybına neden olur. Bazı durumlarda bu oran yüzde 70-90’a kadar çıkabilir. Ayrıca buğdayın görünümü ve kokusu değiştiği için un kalitesi de olumsuz etkilenir.

Sürmeli buğday ununun tüketilmesi insanlarda sindirim sorunlarına, bulaşık dane ve samanın hayvanlar tarafından yenmesi durumunda ise inek, koyun ve kümes hayvanlarında mide rahatsızlıklarına yol açabilir.


Sürme Hastalığının Konukçuları

Sürme hastalığı etmenlerinin asıl konukçusu buğday (Triticum spp.) türleridir. Ancak bazı yabani buğday türleri ve gramineae familyasından bitkiler de bu hastalığa duyarlıdır.

Bu hastalık, özellikle bitki hastalıkları kategorisinde önemli bir yer tutar ve arpa gibi diğer tahıl türlerinde de benzer mantar enfeksiyonları görülebilir. Daha fazla bilgi için arpa hastalıkları ve bitki hastalıkları sayfalarımıza göz atabilirsiniz.


Sürme Hastalığına Karşı Mücadele Yöntemleri

Kültürel Önlemler

Sürme hastalığının en etkili şekilde önlenebilmesi için ekim zamanı büyük önem taşır. Düşük sıcaklıklarda bitki gelişimi yavaşladığı için enfeksiyon riski artar. Bu nedenle, güzlük ekimler erken, yazlık ekimler ise daha geç yapılmalıdır.

Tohumların selektörden geçirilerek sürmeli tanelerden arındırılması da bulaşma riskini azaltır. Ancak asıl bulaşma hasat sırasında gerçekleştiğinden bu yöntem tek başına yeterli değildir.

En etkili yöntemlerden biri, dayanıklı buğday çeşitlerinin tercih edilmesidir. Ancak her bölgenin iklimi ve toprak yapısı farklı olduğundan, en uygun çeşitlerin belirlenmesi uzman görüşüyle yapılmalıdır.

Kimyasal Mücadele

Sürme hastalığına karşı en etkili mücadele yöntemi kuru tohum ilaçlamasıdır. Tohumun yetiştirildiği tarlada hastalık oranı düşük olsa bile mutlaka ilaçlanması gerekir. Çünkü tek bir kör dane bile milyonlarca spor içerebilir.

İlaçlama işlemi ekim öncesinde yapılmalıdır. İlaçların tohum yüzeyine homojen biçimde dağılması son derece önemlidir. Dozun düşük olması ilacın etkisini azaltırken, fazla olması çimlenme gücünü zayıflatabilir.

İlaçlama için genellikle selektör sistemleri veya ilaçlama bidonları kullanılır. Tohumun her tarafının ilaçla temas etmesi sağlanmalı, ardından tohumlar kuru ve serin bir ortamda saklanmalıdır.

Ege ve Orta Anadolu bölgelerinde yapılan araştırmalar, doğru ilaçlama ve depolama koşulları altında tohumların 5 ila 10 ay arasında koruyucu etkinliğini sürdürdüğünü göstermektedir.


Uygulamanın Değerlendirilmesi

İlaçlamanın başarısını değerlendirmek için, başaklar süt olum döneminde incelenmelidir. Tarla içinde farklı noktalardan örnekleme yapılarak sağlam ve sürmeli başak oranı belirlenir. Eğer hastalıklı başak oranı yüzde 1’in altındaysa uygulama başarılı kabul edilir.


Sonuç

Sürme hastalığı, buğday üretiminde hem verim hem de kalite kaybına yol açan önemli bir tarımsal problemdir. Hastalığın önlenmesinde erken ekim planlaması, tohum ilaçlaması ve dayanıklı çeşitlerin seçimi büyük önem taşır.

Buğday üretimiyle ilgilenen çiftçilerin, bitkiler ve hastalıkları konusunda bilinçlenmeleri verimliliği artıracaktır. Doğal ve sağlıklı tarım için şifalı bitkiler hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ