Turunçgillerde Yeşil Küf Çürüklüğü: Belirtileri, Nedenleri ve Etkili Mücadele Yöntemleri

Turunçgillerde yeşil küf çürüklüğü hastalığı nedir, nasıl oluşur ve nasıl önlenir? Penicillium digitatum adlı mantarın neden olduğu bu hastalıkla doğal ve kimyasal mücadele yollarını öğrenin.

Turunçgillerde Yeşil Küf Çürüklüğü: Belirtileri, Nedenleri ve Etkili Mücadele Yöntemleri
  • 18-10-2025 23:00
  • A+
    A-
KONUYU SOSYAL MEDYADA PAYLAŞ

Yeşil Küf Çürüklüğü Nedir?

Turunçgillerde yeşil küf çürüklüğü, Penicillium digitatum adlı bir mantarın neden olduğu yaygın bir meyve hastalığıdır. Özellikle portakal, mandalina, limon ve greyfurt gibi turunçgil türlerinde sıkça görülür. Hastalık, hem bahçede hem de depolarda meyvelerin çürümesine neden olarak ciddi ekonomik kayıplara yol açar. Depolama koşullarının yetersiz olması, yüksek nem oranı ve meyve yüzeyinde meydana gelen küçük yaralar, hastalığın hızla yayılmasına neden olur.

Doğal koşullar altında bu mantar toprakta, bitki artıkları arasında ve depolarda uzun süre canlı kalabilir. Bu da hastalığın kontrolünü güçleştirir. Yeşil küf çürüklüğü genellikle yağışlı havalarda, yüksek nemli ortamlarda ve 20-25°C sıcaklık aralığında hızla gelişir.

Turunçgillerde Yeşil Küf Çürüklüğü Belirtileri

Hastalığın ilk belirtisi meyve kabuğunda oluşan küçük bir yumuşama bölgesidir. Bu bölge kısa sürede genişler ve merkezin ortasında beyaz bir misel tabakası meydana gelir. Birkaç gün içerisinde bu beyaz alan yerini yeşil renkli spor kitlesine bırakır. Son aşamada meyve tamamen çürür, buruşur ve mumyalaşarak yeşil bir küf topuna dönüşür.

Zamanla çürüyen meyveler ağaç üzerinde asılı kalabilir veya yere düşerek diğer meyvelere bulaşma kaynağı haline gelir. Depolarda görülen çürüklüklerin yaklaşık %90’ını Penicillium türleri oluşturur. Bu durum, hem bahçe verimini hem de pazar kalitesini ciddi şekilde düşürür.

Hastalığın Yaşam Döngüsü

Penicillium digitatum hemen hemen her ortamda yaşayabilir. Özellikle meyve yüzeyinde meydana gelen küçük kesikler, ezilmeler veya yaralanmalar enfeksiyon için uygun bir giriş kapısı oluşturur.

Hastalık genellikle yağmur, rüzgar ve böcek faaliyetleri aracılığıyla yayılır. Ayrıca, yere düşen meyveler ve kötü depolama koşulları, mantarın hızla çoğalmasına neden olur. İlk belirtiler bulaşmadan 5-7 gün sonra ortaya çıkar. Hastalık en çok yüksek nemli ve sıcak ortamlar ile uygunsuz depolama alanlarında görülür.

Kültürel Mücadele Yöntemleri

Doğal ve kültürel yöntemlerle hastalık kontrolü, hem çevre hem de ürün kalitesi açısından oldukça önemlidir. Turunçgillerde yeşil küf çürüklüğüyle mücadelede şu adımlar önerilir:

  • Hasat zamanı geciktirilmemelidir. Olgunlaşan meyveler zamanında toplanmalıdır.
  • Bahçede iyi havalanma sağlanmalı, sık dikimden kaçınılmalı ve ağaçlar düzenli olarak budanmalıdır.
  • Hastalık taşıyan dal, yaprak ve sürgünler erken dönemde budanarak bahçeden uzaklaştırılmalıdır.
  • Hasat işlemi sırasında makas veya kesici aletler kullanılmalı, meyveler elle koparılmamalıdır.
  • Toplama, taşıma ve ambalajlama sırasında meyvelerin zedelenmemesine dikkat edilmelidir.
  • Ağaç altına düşen meyveler toplanarak derin çukurlara gömülmeli veya imha edilmelidir.
  • Depo ve paketleme alanları düzenli olarak temizlenmeli, duvar ve zemin dezenfekte edilmelidir.
  • Yağışlı günlerde veya ıslak meyvelerle hasat yapılmamalıdır.
  • Meyveler yığın halinde depolanacaksa, 3-4 sıradan fazla üst üste konulmamalıdır.

Bu önlemler, hastalığın yayılımını büyük oranda azaltarak doğal dengeyi korur. Daha fazla bilgi için bitki hastalıkları sayfasına göz atabilirsiniz.

Kimyasal Mücadele Yöntemleri

Kimyasal ilaçlamalar, hastalık yayılımı kontrol altına alınamadığında devreye girer. En etkili yöntem, hasattan 10 gün önce yapılan ilaçlamadır. Bu sayede hasat sonrası yeni bir ilaçlama gereksiz hale gelir.

Hasattan önceki ilaçlamalar motorlu pülverizatör ile yapılır. Hasattan sonraki uygulamalarda ise işleme evlerinde özel daldırma sistemleri kullanılır. Meyveler, tavsiye edilen ilaç süspansiyonlarına 1 dakika süreyle daldırılarak dezenfekte edilir.

Depo ve işleme alanları ise %0.2’lik formalin veya eşdeğer dezenfektanlarla ilaçlanmalıdır. Ancak kimyasal kullanımı sırasında meyve kalıntı süresi (PHI) dikkate alınmalı, insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde uygulanmalıdır.

Kimyasal uygulamalardan önce, alternatif doğal mantar önleyici yöntemler de değerlendirilebilir. Özellikle şifalı bitkiler arasında yer alan sirke, kekik yağı, nane özü gibi doğal antiseptikler, yüzey temizliği ve hafif koruyucu etki sağlayabilir. Bu konuda doğal kürler kategorisinde yer alan içerikler incelenebilir.

Ekonomik ve Tarımsal Etkiler

Yeşil küf çürüklüğü, özellikle depolama ve ihracat aşamalarında büyük ekonomik kayıplara neden olur. Türkiye’de turunçgil üretiminin büyük bir bölümü Akdeniz ve Ege bölgelerinde gerçekleştiğinden, uygun olmayan depolama koşulları kayıpları artırabilir.

Penicillium çürümeleri nedeniyle bahçelerde %5, depolarda ise %10-40 arasında ürün kaybı yaşanabilir. Bu nedenle hasat sonrası depolama süreçlerinin doğru yönetilmesi oldukça kritiktir.

Sık Sorulan Sorular

Yeşil küf çürüklüğü nedir?
Penicillium digitatum adlı mantarın neden olduğu, turunçgil meyvelerinde çürüme ve bozulmaya yol açan bir hastalıktır.

Yeşil küf çürüklüğü nasıl önlenir?
Hasat sonrası meyvelerin yaralanmaması, depoların temiz tutulması ve meyvelerin kuru koşullarda saklanmasıyla hastalık büyük oranda önlenebilir.

Doğal yöntemlerle mücadele mümkün mü?
Evet, özellikle sirke, kekik yağı ve nane özü gibi doğal maddeler yüzey sterilizasyonunda kullanılabilir.

Bu hastalık hangi meyveleri etkiler?
Limon, portakal, mandalina ve greyfurt gibi tüm turunçgil türlerini etkileyebilir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ